25 Ağustos 2013 Pazar

Kore'nin Kırtasiye Malzemeleri

Okulların açılmasıyla bir kırtasiye sezonuna daha girmiş bulunuyoruz.Ben de bu durumdan bir hayli memnunum.Kırtasiye benim ilgi alanım.Bayılıyorum yaa o kadar zevkli ki kalem,kağıt,kalemlik almak.Ahh birde üreten firmalar benim kadar zevke önem verseler.!!
   Yok arkadaş,arıyorum tarıyorum YOK.!Ülkemde zevke dayalı kırtasiye anlayışı kıt.Hal böyle olunca internetten siparişle getirilebilen kore okul eşyalarına daldım.Saatlerce bakabiliyorum.Seçerken de bir o kadar kararsız kalıyorum.Eminim siz de şimdi öyle olacaksınız:)

Sticker.
Vintage tarzı yapışkanlı Not kağıdı.

Çocuklara kalemlikler
Kitap ayracı.
En fazla rağbet gören Silgiymiş.
Çok güzeller..
Olmazsa olmazlarımdan not defterleri
Yerim ben sizi yerim:)

Karikatürlü mini not kağıdı.

Tavşanlı tükenmez kalemler.
Şimdi daha iyi anlaşılmışımdır eminim.Bunun gibi birçok örnek var.Belki 2.bir yazımda devam edebilirim bu güzellikleri sergilemeye.
Benim Kore kırtasiye malzemelerini gördükçe dümdüz soluk renkli kalemlerden soğuyasım geliyor.Aslında buz gibi oldum bile.Bugün Hello Kity'li tükenmez kalemler bulunca o kadar mutlu oldum ki.Kimbilir dedim belki çok da uzun sürmez bize kadar gelmesi...














20 Ağustos 2013 Salı

Stres sonrası sürpriz kahvaltı:)

Bu haftayı sonunda atlattığım için çok huzurluyum.Enes'in sünnet merasimi vardı.Haliyle yoğun stress,sıkıntı,mutluluk hepsi bir arada harmanlandı ruh dünyamda:)Benimle beraber duygularımı paylaşan aileme ise sürpriz bir kahvaltı hazırlayıp mutlu etmek istedim.

Mevlüdü babamların bahçesinde yaptık.Her şey ile tek tek ilgilendim.Balonlarla süsledim.Elimden geldiği kadar fazla masrafa kaçmadan hoş bir ambiyans olsun istedim.Aldığım yorumlara bakılırsa öyle de olmuş:)
   Günün sonunda eve gidecek dermanım yoktu.Annemlerde bir gece kalmak iyi gelecekti.Sabah namazından sonra uyku girmeyince gözüme sürpriz bir kahvaltı hazırlamak iyi olabilir kendimce.
  Sonrasında ise hemen face'de paylaştım.Fakat benim yüzünü yıkamadan nete giren kardeşlerimi tahmin edememişim:(
   Neyse onlara yardımları için gerçekten teşekkür ediyorum.Tabii eşime de.İnsanın böyle zamanlarda psikolojik desteğe ihtiyacı oluyor.Artık yapmak istediklerimle dop doluyum.Kısa bir tatil iyi olabilir:)

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Dabbe:Cin Çarpması

Yine klasik haline getiren bir Hasan Karacan senaryosuyla başbaşayız Dabbe Cin çarpması...
Bayramda gezilecek yer bırakmayınca kardeşlerimle her bayramda yaptığımız gibi bir korku filmi bulup gitmeye karar verdik.Denk geldi Dabbe yani:)Bile isteye gitmedim ki en son Dabbe2'nin berbat senaryosundan sonra gitmemiştim Hasan Karacan'ın filmlerine.Ama pişmanmısın gittiğine derseniz ASLA!
Bu seferde bir önceki filmi gibi portatif kamerayla çekim yapılmış.Bu tabii insana biraz daha gerçeklik konusunda inandırıcı geliyor tıpkı Paranormal Activity'de olduğu gibi.Diğer filmlerinde rastlanan gereksiz kulak tırmalayıcı gürültülerden arınmış,tabiri caizse bu kez elekten geçirmiş filminini.Zira milliyette vermiş olduğu röportajına göz attım da çevresinde izlettiği ailesi ve arkadaşları da şimdiye kadar yapmış olduğu en iyi filmi olduğu konusunda hemfikirmiş.

Ben en çok da bu başarının hoca rolünde oynayan A.Murat Özgen'e ait olduğunu düşünüyorum.Adam tek kişilik oynadı sanki.Resimde gördüğünüz büyü materyalleri.Iyyyk.Aslında yönetmenimiz sanırım olayı bu kez çözmüş.Korku,gerçek olaylar ve insanların büyü yaparak nasıl da insafsız olabileceğini gözler önüne sererken içinizi ürpertiyor.
Tabii bildik sahneler olmazsa olmaz.Şu resimde aah dedim yine mi kutsal su(Şeytan)neyse ki bizim hoca suyu koklattırdı üzerine dökmektense:)
  Hava sıcak salonumuz şansımıza küçük ve klimalar çalışmayınca o korku dolu son 20 dk.içinde eridim ben eridim.Bayramda aldığım fazlalıkları verdim:)Sinirlerim mi bozuldu ne salonda sesli sesli gülmeye başladım,tabii beraberimde çoğu kez:)İzleyecek olanlara küçük bir tüyo benden filmin esprisi bazından ;cin çarpan kızın annesinin en sonunda yaptığı ege şivesiyle olan konuşmaya dikkat edin çok komikti bence:)
       Özet olarak eğer Hasan Karacan'ın cin filmlerinin başarısızlığından sıkılmış ve izlemeyi düşünmeyenlerdenmisiniz?Bence bir kez daha düşünün tabiii sinemada!Evde o tadı alamayacağınızdan eminim.
       İYİ SEYİRLER DİLİYORUM..



7 Ağustos 2013 Çarşamba

İyd-i (bayram)Şerifiniz Mübarek Olsun

Bütün arkadaşlarımın Ramazan Bayramını kutlarım.Bu güzel güne yaraşır Alvarlı Efe Hz." Bayram o bayram olur" şiirini okumaya davet ediyorum sizleri.

Mevlâ bizi afvede
Gör ne güzel ıyd olur
Cürm ü hatalar gide
Bayram o bayram olur

Merhamet ede Rahîm
Dermanı ver Hakîm
Lutfede luf-i Kadîm
Bayram o bayram olur

Feyz-i mehabbet-i Hak
Nur-i hidayet siyak
Cennet-i â’lâ durak
Bayram o bayram olur

Hakk’ı seven merd-i şîr
Kalbi olur müstenîr
Allah ola destigîr
Bayram o bayram olur

Merhametin kânıdır
Afv ü kerem şânıdır
Hep ânın ihsânıdır
Bayram o bayram olur

El tuta kitâbını
Dil tuta hitâbını
Can tuta şitâbını
Bayram o bayram olur

Mevlâ’yı candan seven
Rıza-yı Hakk’a even
Lüft-i Hüdâ’ya güven
Bayram o bayram olur

Hakk’ı seven dîl ü cân
Aşkı eden heyecân
Feth ola bâb-ı cinân
Bayram o bayram olur

Bahr-i keremden Hüdâ
Gark eden nûr-i Hüdâ
Afv ola bây u gedâ
Bayram o bayram olur

Ganîler ede kerem
Ref’ ola derd-i verem
Sahî ola muhterem
Bayram o bayram olur

Nûr-i hidayet dola
Dilde hidayet bula
Nâsırın Allah ola
Bayram o bayram olur

Tevhîd ede zevk ile
Hakk’ı seve şevk ile
Tasdîk inerse dile
Bayram o bayram olur

Dilde ki Rahmân olur
Dertlere dermân olur
zâde fermân olur
Bayram o bayram olur

Lutfî’ye lutf u kerem
Dâhil-i bâb-ı harem
Dâima Allah direm
Bayram o bayram olur



ALVARLI EFE HAZRETLER‹ [v.1956] 
(Muhammed Lütfi Efendi)

5 Ağustos 2013 Pazartesi

My Girlfriend is a Gumiho

Resmini gördüğüm anda bile mutlu oluyorsam demekki gerçekten sevmişim Gumiho'yu.İnsanın içini sıcacık yapan bir kore dizisiyle beraberiz:)Şayet gergin bir dönemden geçiyorsanız sizin neşe kaynağınız olacaktır.
Shin Min Ah ve Lee Seung Ki'nin hikayesi  komedi tufanı. En çok da Lee Seung Ki korkularıyla insanı güldürüyor.

Eee insanın sevgilisi dokuz kuyruklu tilki olursa korkar.Korkusu da komik hallere dönüşür:)"Wo, wo"sözlerini duyar gibiyim:))
Shin Min Ah bu dizide tam bir porselen bebek edasına sahip.
 Abartılı hikayelerden hoşlanmayanlar için arka karakterlerin hikayesi başlarda biraz sıkabilir.Ama Lee Sheung Ki ve Shi Min Ah'ın hikayesi baştan sona sıkmadan ilerleyen sıcacık bir hikaye...
    Üst resimdeki çiftin romantizmi sizi ya gülmekten öldürür ya da nefret edersiniz.İkisinin ortasını bulmanın zor olduğu bir durum var ortada.
Eweet kötü kızımızda geldi.Sinir,uyuz her ne söylerseniz buyrun buraya o kadar ki gıcığım kendisine.
Kötü kız gelirde de kötü adam kalır mı?İçinde bir yerlerde iyi bir insan olacağına inandım hep nedense kızamadım ona.

Unutamayacağınız bir dizi Gumiho.Hatırlayacağınız çok şey olacak bölümlerden.Mesela izlediğim hafta et tüketimim arttı.Shi Min Ah o kadar tatlı yiyordu ki inek etini.Stok patlaması yaptırıyor insana:)
Bir diğeri de kesinlikle Nomu Nomu Nomu dur.İzleyenler beni anlayacaklardır.Aralarında ki oyunun adı kısaca.
   Kore dizisi tutkunlarının atlamaması gereken bir dizi bana göre.Komedi,romantizm çok iyi bir birlikteliğe sahip.Hit dizileriniz arasında yerini alacaktır.







26 Temmuz 2013 Cuma

Stefan Zweig-Acımak

  Yakın zamanda okuduğum son klasik kitap oldu Acımak.Aslında farkında olmadan kardeşimle yazarın iki tane kitabını satın almışız.Ben Acımak,kardeşim ise Satranç'ı.Yazarın kitaplarına yönelmeme vesile oldu bu durum.Hayat hikayesindeki acınaklı durumu öğrenmiş oldum.
Kendisi Yahudi olan Zweig maalesef Hitler döneminde yaşıyordu.1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissetmedi.
Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu.
  

Kitabı okuduktan sonra bu bilgileri araştırmıştım.Bu da kitaba bakış açımda herhangi bir değişikliğe uğramaması açısından önemliydi.
   Oldukça basit bir dille yazılmış,akıcı bir kitap.Sanırım yazarın her kitabı bu yönüyle dikkat çekmekte.En asil ve insana yakışan duyguların bile aşırısının zararlı olduğunu ve her şeyin ölçülü olanının insanı huzura ve mutluluğa ulaştırabileceğini anlamamızı sağlıyor.Ölçülü olmak insanı hatalardan koruyan en önemli tedbir olsa gerek.Tavsiye ederim...


Bu arada bahsettiğim Satranç'ı kardeşim beğenmiş.Çok heyecanlıydı diyip duruyor:)Ve aslında yabancı kitap okumanın dez avantajlarından da bahsetmeden geçemiyor şöyle ki;kitap'ın ortalarına kadar yazar bazen karakterin sadece isminden bahseder.Ve siz bazen tam tersi cinste birini hayal edersiniz.Cinsiyetini öğrendikten sonra ise yeniden şekillendirme,kafanda oturtmaya çalışma felan...Zaman zaman ben de karşılatığım içindir ki;
  Anlıyorum dedim kardeşim,gerçekten...

12 Temmuz 2013 Cuma

MADAM BOVARY




-Gönlü de tıpkı iskarpinleri gibiydi: varsıllığa dokunmuş olması, bir daha silinmeyecek izler bırakmış gibiydi. -

.............
- Emma, onu sevip sevmediğini düşünmedi hiç. Aşkın bir anda, büyük gök gürültüleri, ışıklar, şimşeklerle geleceğini düşünüyordu o. Hayatın üzerinde patlayan bir fırtına gibi, köklerini söküp, insan sistemini kuru yaprak gibi koparır yüreği uçuruma sürüklerdi. / 
Ama bilmediği bir şey vardı:borular tıkalı olduğunda, yağmur suları evlerin taraçalarında göller oluşturur. Emma içindeki güven duygusuyla öyle kalacaktı, ama aniden, duvardaki bir çatlağı farketti.....ve çatlaktan evlilikten umupta bulamadığı aşk sızdı.... 

Böyle başlıyor Emma'nın hikayesi.1850'lerde yaşanamayacak kadar maceralı.Evlilik hayatının yanlışlığını anlatmaya çalışmış yazarımız Flaubert.O devirde de epey eleştirilmiş.Kitabı okurken sürekli günümüzle de kıyasladım aslında.Artık daha doğal karşılayabiliyoruz kadın aldatmalarını...!

    Kitabın dili anlaşılırdı.Kolay okunur oldu benim için.Tabii sıkıcı yönlerini saymazsak.Yalnızca,.Aşk maceralarında kendini attığı o yüksek riskler beni epey hayrete sürükledi.
   



Sonu da pek etkileyici gelmedi mesela.Emma daha etkileyici bir sahne ile okunmalıydı(sonunu söylemiyorum).
    Zavallı Charlies(kocası) diyorum halen.O kadar saf olmak zorundamıydın?
Emma ise o kadar nefretimi kazandı ki sonuna az bile dedim:)
Ne gaddarım!

Madam Bovary'in hayalleri,arayışları,çarptığı duvarlar,son bir umutla kanat çırpışları,sonra bırakıvermesi kendini... Emma ne kadar haklıydı, ne kadar haksız okuyup karar verin; lakin.... Aşkın hiç mi suçu yoktu?....


9 Temmuz 2013 Salı

Kuzu Etli Patlıcan

Ramazan ayı geldimi bir koşuşturmacadır başlar.Önce ibadetlerimizi artırır,bedenimize direnmesi için yalvarırız.Misafir telaşı da cabası.Ben artı olarak yemek programlarına bakmaya başlar,netteki yemeklere de bakmaktan ayrıca zevk alırım.
  Bugün bakamayanlar vardır diye Oktay ustanın tarifini paylaşmak istedim.Kimbilir yemeğe gelicek olan misafirleriniz vardır belki.Ben mutlaka deneyeceğim,siz de kaçırmayın derim.
Harika bir görüntüsü var.Eminim lezzeti de öyledir.

KUZU ETLİ PATLICAN


4 bostan patlıcan
450 gr. kuzu eti
2 domates
3 yeşil biber
1 kırmızı biber
1 soğan
2 diş sarımsak
1 çorba k. salça
sıvıyağ
tuz
su
ÜZERİ İÇİN:
domates dilimi
kaşar peyniri


 HAZIRLANIŞI: Kuzu etini kuşbaşı doğruyo
ruz. Tencereye sıvıyağ döküyoruz ve eti soteliyoruz. Soğanı ve sarımsakları küp doğruyoruz. Soğan ve sarımsağı ilave ediyoruz ve kavurmaya devam ediyoruz. Sanı koyuyoruz ve karıştırıyoruz.

Tuzunu atıyoruz. Sıcak suyunu döküyoruz. Kapağını kapatarak pişmeye bırakıyoruz. Patlıcanların kafa kısımlarını kesiyoruz. Kalan kısmını da ortadan ikiye kesiyoruz. Kabuklarını soyuyoruz ve içlerini çok derine inmeden boşaltıyoruz. Yağlanmış fırın tepsisine patlıcanları diziyoruz. İçinden çıkardığımız parçaları da kenarlara diziyoruz.

Önceden ısıtılmış 240 derecelik fırında pişiriyoruz. 1 büyük domatesi soyuyoruz ve küp doğruyoruz. Yeşil ve kırmızı biberleri de küp şeklinde doğruyoruz. Etin pişmesine yakın biberleri ve domatesi ilave ediyoruz. Kapağını kapatarak pişirmeye devam ediyoruz. Suyu kıvamlı bir sos haline gelene kadar pişiriyoruz. Pişen etli harcı patlıcanların içlerine paylaştırıyoruz. Üzerlerine bir dilim domates koyuyoruz. Bir fesleğen yaprağı ve kaşar peyniri rendesi koyuyoruz. Tekrar fırına veriyoruz ve kaşar eriyene kadar pişiriyoruz.

    
   Hepinize hayırlı Ramazanlar diliyorum...

6 Temmuz 2013 Cumartesi

Esen'in Daveti

Bu postu bekleteli iki aya yakın oldu.Kusura bakmasın arkadaşım,bu kadar mükemmel bir daveti yazmak için en doğru zamanı kollayıp duruyorum:)

Söylediğim kadar var değil mi?Zira hangisinden başlayacağımı şaşırmış,sonunda yine yadigar sevdiğim zeytinyağlı dolmayla açılışı yapmıştım bir çok kişi gibi...

Oğlunun Kur'ana geçmesiyle verdiği davette,denizi seven Sertan'ın seçtiği pasta..

  
Yapılan ikramları yazmaya üşeniyorum,bol foto paylaştımı ile affettireyim dedim kendimi.İncelersiniz artık:)
Ellerine sağlık arkadaşımın...



4 Temmuz 2013 Perşembe

GHAJİNİ


İşte benim adamım Amir Khan...Ve muhteşem filmi.Fazla abartılı,iddialı demeyin sakın bana güvenin.
   İtiraf etmek gerekirse diğer film yorumlarını yazarken düşünüyorum ne yazsam ,hangi sözcükler daha uygun olur,vs vs..Fakat bu film Ghajini olduğunda inanın parmaklarım durmuyor. O kadar çok şey varki yazmak istediğim bakalım kendimi ne zaman durdurabilicem:)
Amir khan'ın çoğu batı yapımı filmdeki kaslı adamı nasıl da bir iki pozla yere serdiğinin kanıtı olan film......

Neydi ne hale geldi dimi.İki resim arasındaki on fark demiycem korkmayın hihi.Memento'ya kurgu olarak benzediğini anladığımda uzun bir süre izlemek istememiştim.Halbuki Memento'nun sıkıcılığıyla sonunu anlamadığım kurgusuyla çok da alakası yokmuş.
 Bunu ancak boş bir anda can sıkıntısından iyidir deyip,izlemeye başladığımda ne kadar yanıldığımı anlamış oldum.
Hani sizde çevrenizden duyup da kararsız kalırsanız hiç boşuna vakit kaybetmeyin,çarçabuk izleyin derim.

Ghajini geçmişle bağını koparmadan bugünde ilerliyor.Eşini kaybetmiş bir adamın acısıyla bugünde intikam için yaşıyor,üstelik 15 dk.lık hafızayla...
Dram,aşk,macera ne ararsanız var.Dolu dolu geçireceğiniz bir 3 saatiniz var elinizde.

Amir'i kim böyle ağlatır ıyyşş :( Küplere bindiğim  sahne işte...
   Sonları o kadar aksiyonlu ki hop oturup hop kalkıyor insan.
      Harika da bir finalle veda ediyor seyircisine....
            İyi seyirler.




3 Temmuz 2013 Çarşamba

WİNDSTRUCK (2004)

Yine önceden izleyip de aktarmadığım filmlerden.Bu hafta vakit buldukça taslak hazırlamakla uğraşıcam.Enes sünnet oldu.Bende görevde değil de evdeyim:)Tek dinlendiğim anlarda nette buluyorum kendimi hihi.
Hatırladığım,yani unutamadığım kadarıyla film My sassy girl çakması.Fakat öyle iğreti geldiği de yok.Zaten bir çoğumuzun tadına doyamadığı bir filmdi.Tadı damağımızda kalmasın devam edelim masal tadında aşk filmimize:)
Başrol oyuncularımız Gianna jun ve Tae-Hyun cha oldukça başarılı oynamışlar.Aşkı taa kalbinizin derinliklerinde hissediyorsunuz.Çok sevimliler amaa...
    Komedi-dram-aşk konularını içermekle beraber,Kore filmlerinde sıklıkla gördüğümüz fantastik öyküyle harmanlanmış.Öyle ki kendinizi fazla kaptırabilirsiniz..

Bu sahne var yaa benim koptuğum andı arkadaş.Fazla iyi oynamışlar.Müzik de bir hayli iyiydi.Bilirsiniz filmde müzik iyiyse bir çok ayıbı da kurtarmaya yardımcıdır.

İzlemeden geçmeyin...



1 Temmuz 2013 Pazartesi

Bloglovin'deyim

Bende artık bloglovindeyim a dostlar:)Tam olarak olayını çözemesem de blog dostlarım üye olmam konusunda ısrarcı.Mutlaka hayrımıza birşeyler vardır diyorum:)Vee takip etmeniz ricasında bulunarak linki veriyorum:
         http://www.bloglovin.com/en/blog/5466903

30 Haziran 2013 Pazar

UĞULTULU TEPELER

Okuduğum ilk Batı klasik kitabıdır Uğultulu Tepeler..Diğerlerini bilmem ama sanırım iyi bir başlangıç yapmış bulunmaktayım.Okurken hemen hemen hiç sıkılmadan keyifle sonlandırdım,şimdilerde Madam Bovary'i okuyorum.Batı tarzında ilerliyorum anlayacağınız:)

Keyfime de diyecek yok hani.Buzz gibi nescafe eşliğinde, Heathclift'in kötülüklerini okurken ki gerginliğimi atmak istercesine hazırım okumaya..Roman kötülerin aşkından ibaret.Fakat iki nesil süren uzun bir dönemde geçiyor.Karanlıkların dünyası...Kitapta Heathclift'i haklı bulmak için bir sebeb aradım durdum.Elbette ki onun ki bir intikamdan meydana geliyordu.Fakat çoğu keresinde bitmiş olan intikamın devamını sağlayan kötülüklere anlam veremedim önce.Sonra bu adama sebeb arama sadece 'KÖTÜ' dedim.
Kitabın aynı adlı eseri şimdiye kadar üç kez beyaz perdeye aktarılmış.İlgisi büyük olmuş hani.
          Bana göre bir solukta okunabilecek nadir klasik kitaplardandır,en azından çevremde duyduklarıma göre:)

28 Haziran 2013 Cuma

Hansel ve Gretel Cadı Avcıları


Masaldı,gerçek oldu :))Çocukluğumuzun en korkulu ve en tatlı(çikolatalı)masalıydı.
  Öyle aman aman izlenecek bir film olmamış açıkçası.Beni çok da şaşırtmadı.Neye olacak dediysem oldu.Fakat akıcı ve yer yer eğlenceliydi de..

Cadılar oldukça eğlenceliydi mesela.Koşarken acaip hareketleriyle 'tip'yakıştırmasını yapıp durduk kızlarla.
  Ayrıca film izlerken de aynı zamanda sarma sarıyorduk:)Tabii bayağı uzadı bu olay...
Aramızda filmden en fazla etkilenen de haliyle Enes oldu.

Filmi eğlenceli kılan yönü aksiyondan düşmemesi,uzatılıp da sıkmaması izlenesi kılıyor.Yine de dediğim gibi fazla bir beklentiye girmeyin...
Masal tadında bir film...






















24 Haziran 2013 Pazartesi

Çekilişimiz Sonuçlandı...

Merhaba arkadaşlar ilk çekilişimizin sonuna geldik:)Aslında itiraf ediyim random.org dan nasıl çekiliş yapılacağını bilmediğimden en  ince ayrıntısına kadar öğreneyim diye saatlerimi harcadım. Fakat olmadı olmuyor.Ben resultla dığımda kazananı belirliyorum fakat yayınlandığında çıkmıyor:(
Çok özür diliyorum bu yüzden kaldırdım random.org butonunu mecburen...

  Çekilişimizin talihlisi 'Hayattan Her şey' blogunun sahibi olmuştur..Şayet kendisine ulaşamazsak 2.talihlimiz Seçil Seçengöz'dür...

23 Haziran 2013 Pazar

Çekilişime son bir gün kaldı!!!

Hediye çekilişimden haberi olmayanlar,katılamayanlar ,katılmak isteyenler içinbir kez daha hatırlatıp üzerimdeki yükden kurtulmak istedim:))Beklerim..

14 Haziran 2013 Cuma

Çekilişim Vaarrr.!!!


Merhaba blogcanlarım ilk çekilişimi yapmaktan mutluluk duyuyorum,ayrıcanaa çok da heyecanlıyım 
     Gerekli şartlarımız herkesin malumudur ki;
  • Blogumu takip etmeniz
  • Çekiliş haberini yukarıda bulunan ilk fotoğraf ve link ile    blogunuzda ya da websitenizde duyurmanız
  • Bu postun altına yayınladığınız link ve mail adresiniz ile yorum bırakmanız
  • Facebook ta beni takip etmeniz.
Kazanan Random.org'dan 24 Haziran'da belirlenecektir...

Hediyelerim şunlar ki;
  • Oriflame Saç bakım ürünü
  • Oriflame Vücut nemlendiricisi
  • Oriflame Az kullanılmış iki adet far
  • Cilt bakım maskesi 3D(salyangoz özlü hücre yenileyici)
  • Bileklik(2 adet)
  • Kolye
  • Küpe
  • Yaka iğnesi(İncili olan)

 

sema'nın günlüğü Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea