10 Haziran 2013 Pazartesi

Davet Sofram

Teyzem'ler bendeydi geçen ay.Ancak post oluşturuyorum:)Tembelik işte başa bela hihii


Menümüz
  • Buzluk böreği
  • İçli köfte(kayınvalidemin Hatay'dan gönderdiği)
  • Zeytinyağlı yaprak sarması
  • Milföycükler
  • Patatesli kuş yuvası
  • Un kurabiyesi
  • Çikolatalı yaş pasta
Harika bir gündü.Yemek bahane,sohbet şahaneydi:))Yaprak sarmalarım buzluktaydı tıpkı böreklerim gibi...Bu şekilde olunca büyük rahatlık oluyor a dostlar:)

Sağlıcakla kalın.....

7 Haziran 2013 Cuma

Dostluk Ekmeği

Kitabı okuyup kendini şanslı hissedenlerdenim.İyi ki kitap satan bayanın tavsiyesine uymuşum diyorum.Üç kitap arasında gidip geliyordum vee bu nadide kitap konusunda ikna edildim.Sürekli aynı yerden alıyorum kitaplarımı,satıcıya da güveniyorum.Bu önemli bence,çünkü vakit kaybından kurtuluyorsunuz eğer aklınızda henüz bir kitap yoksa...


Yazarın dili akıcı,elinizden kitabının düşmesine izin vermiyor.Okumaktan zevk aldım ve zaman zaman duygulandığım kitaplardan birisiydi.Konu olarak bana sanki Küçük mucizeler Dükkanını anımsatsa da,Dostluk Ekmeğinde kişiler üç-beş ile sınırlı kalmıyor.Amiş ekmeği ile tanışan bütün Avonlulardan bahsediyor.
Dostluk Ekmeği basit bir hikaye değil. Yani herkes ekmek pişiriyordan ibaret değil. Ekmek sadece lezzetli bir araç olmuş bu hikayeyi anlatmak için. Aile ilişkilerine, ikili ilişkilere değinen bir roman. Bu nedenle zaman zaman duygulanmamak elde değil. Özellikle oğlunu kaybeden bir annenin hissettiklerini okurken.
Kitap tasarımını ayrıca çok beğendim.İçeriği ile oldukça uyumlu,renkli ve sıcacık ekmek duygusuyla içinizi ısıtıyor..
Bu arada sürekli leziz Amiş Dostluk ekmeğinden bahsedilince canınızın çektiği oluyor haliyle..Darien Gee bunuda düşünüp kitaba tarifini iliştirmiş.Üstelik çeşit çeşit.Mutlaka denemek istiyorum:)


29 Mayıs 2013 Çarşamba

Kiprik Bakımı

Şu aralar kipriklerimi bakıma aldım:)Daha evvelden de hazırlayıp,kullandığım ve faydasını gördüğüm bakım yağlarını uyguladım.


Kiprik Bakımımız için öncelikle işe bitmiş mascara şişemizi veya tırnak cila şişemizi temizlemekle başlıyoruz.İçerisine Hint yağı,1/2 E vitamini,1/4 aloe vera jeli ile doldurun.Fırçayla iyice karıştırın.Birbirine özdeşleşsin.Her gece yatmadan evvel ince bir tabaka halinde sürün.İnanın 15 gün ara vermeden devam ettiğinizde etkisini göreceksiniz.
İstenirse kaşlara da uygulanabilir.
  • Aloe Vera Jel uzatır.
  • Hint yağı kalınlık verir
  • E vitamini ise kiprik boyutun  uzamasını hızlandırır.


27 Mayıs 2013 Pazartesi

Bahar tadında:)

Dışarıya bir attık kendimizi pir attık hani.Pazar günü başıma ağrılar girene kadar gezdik eşimle:)Dağ taş ne bulduysak hihi...


O kadar gırgır oldu ki verdiğim poz dahi eğlence tadında.Hani baktıkça gülesi geliyor insanın:)O an sallıyorum amaaan diyorum haliyle.Birazda dışarıda fotoğraf çekilmenin verdiği sıkıntıyla.'Çabuk çabuk çek ayyy rezil oldum halime bak':)Çantam bile eşimde kalmış yaa şimdi farkediyorum.


Sonrasında durumun vehametini anlıyorsunuz haliyle:)Neyse,ne ben modelim ne de blogum moda blogu:)Takipçimden gelen istek üzerine paylaşmak istedim.Hoşçakalıın....


25 Mayıs 2013 Cumartesi

Fıstıklı pudingli Kek ve ziyafetim

Kişi sadece misafirleri gelince mi hazırlık yapar?
Ya da eşine ve çocuğuna mı?
Hiçbiri değil bu kez ben sadece kendim için ziyafet yaptım hehe:))

Malzemeler
  • 3 yumurta
  • 125 gr.eritilmiş margarin
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı süt
  • takriben 2.5 su bardağı un
  • kabartma tozu,vanilin
  • 1 paket dr.oetker fıstıklı puding
  • 2.5 sb.süt
Yapımı:
  • Yumurta ve şeker çırpılır ve sırayla diğer malzemeler ilave edilir
  • 22 cm çapındaki kek kalıbında dökülür.180 derecedeki fırına verilir.
  • Tarifine göre pişirdiğimiz pudingi ılınınca fırından çıkarıp 5 dk.soğuması için beklettiğimiz kekin üzerine dökülür.
Bu kekin orjinal tarifi var mı bilmiyorum?Çünkü tamamen ben uydurdum:))Aslında ağlayan kek yapacaktım kii kakaomun az kaldığını gördüm belki yeter diye düşünüp(hangi akıllla)hepsini dökdüm.Rengini çok az çevirdi ama istediğim gibi olmadığı için bundan ağlayan kek olmaz.Olsa olsa gülen kek olur( Kimseyi üstüme güldürmiyim) dedim:)
Hazırda bulunan fıstıklı pudingle güzel olabilir diye düşündüm kii iyi ki düşünmüşüm.Harika oldu.Çoğu bitti bile:)


Kendim yaptım kendim yedim efem.Buzlukta hazır bekleyen(daha evvel yaptığım)pizzalar ile yanına patates salatam ve yine daha önce yapıp konserve kavanozlarına attığım fıstıklı kurabiyem ile artık finallere maddi-manevi hazırım:)Gördüğünüz fındık-kuru üzüm karışımımda zekamın artması için hihi..Malum Arapça dersleri biraz zorlu geçiyor,kendime iyi bakmam lazım.

مساء الخير(iyi akşamlar)




Çekilişe katıldımm

23 Mayıs 2013 Perşembe

BLACK

'Black' yani Siyah nedir?Sadece bir renk mi yoksa aklımızda ve ruhumuzda çağrıştırdığı o karanlık,o boşluk mu?O boşluğu neyle doldurur insan, bize sunulan duyularımızla mı?Mekan değiştirip,güzel yerlere giderek mi ya da ruhumuzu dinlendirecek müzik dinlemekle mi?Peki ya bu duyular bir insanda yoksa?O zaman nasıl aşılır siyah?


 Şimdiye kadar izlediklerimin içinde özel yere oturrttuğum filmlerin başında geliyor Black..Oyunculuklardaki başarıdan mı bahsetsem yoksa senaryodan mı başlasam kararsızım aslında.Fakat kör ve sağır bir kızı canlandıran Ayesha Kapoor mükemmel oynadı keza Michel'in öğretmeni rolünde ki Amithab'ta öyle.Başından sonuna kadar ağlatır mı bir film?-Ağladım evet..Arada 15 dk.bir mola ancak olmuştur:)


Bir öğretmen olarak üstün bir çabayla öğretiyor herşeyi Michelle'e.Öncelikle hiç bir şeyin imkansız olmadığını.Aslında 'Black Anne sullivan http://en.wikipedia.org/wiki/Anne_Sullivan ve kör-sağır-dilsiz öğrencisi Hellen Keller'in http://en.wikipedia.org/wiki/Helen_keller  gerçek/yaşanmış hikayelerinden yola çıkan 1962 ABD yapımı The Miracle Worker isimli siyah beyaz filmin yeniden çekimi.Ama Black'in orjinalinden kat be kat daha iyi olduğunu söylemek mümkün.Eee abicim Hint sineması bu ABD yapımına benzemez.Adamlar duyguyu perde arkasına geçirmeyi çok iyi biliyor.


Michelle'in öğr.Debraj'ı hastanede elleri zincirli gördüğü andaki performansı takdire şayandı.O sahnede attığı haykırışlar kulağımda halaa.


Debraj'ın da dediği gibi; “Ona sözcüklerden bir kanat takacağım  
  
Bayan Nair, uçmayı öğreteceğim..”Uçmak için kanatlara 

ihtiyacımız yok!


Benim için çocuklumda Her şey Siyahtı.Ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti.Siyah sadece karanlık ve boğulmak değil;
 Başarının rengi
 Bilginin Rengi
 Mezuniyet cübbesinin rengidir derdi..

Mezuniyet töreninde, gururla bahsettiği öğretmeninden bir nükteydi ,yazmadan geçemedim.
   
 Kendinizle hesaplaşmadan bitiremiyorsunuz filmi.Bize sunulan nimetlerin ne kadar farkındayız?Peki ya hayatımızı ışığıyla aydınlatan birileri var mı?Işığımız kim?Ve gerçekten hayatta var olan sihirbazlar var mı? Varsa biz onlara olan vefa borcumuzu ödeyebiliyormuyuz?..........
     
 Filme IMBD'nin verdiği puan:8.0
 Bence bu yapıt: 9.5 puanı hakediyor
   







22 Mayıs 2013 Çarşamba

SERENAD ve KLASİK MÜZİK'E İLK ADIM ATIŞIM

Serenad kitabını sevgili Seyhan'ın blogunda yorumunu okuyup mutlaka kumalıyım demiştim zamanında.Biraz fazla uzun sürdü sanırım ama olsun sonuçta okudum mu ?-Okudum :)


Kitap hakkında yorum yapmacağım Seyhan'ın bloguna yönlendiriim sizi zira onun yorumları kitabı alıp okumanıza yetecektir:) http://seyhandan.blogspot.com/2012/05/ilyas-habr.html

       Ben aslında bu Serenad ın bana kazandırdığı klasik müzikten bahsedeceğim.İtiraf ediyorum şimdiye kadar hiç dinlememiştim.Fakat yine bir kayıp olarak görmüyorum çünkü yine kendi isteğimle dinlemeye başladım:)Sizde benim gibiyseniz önyargılardan kurtulmanın tam zamanı,çünkü kısa bir araştırma yaptım ve bakın klasik müzik ne kadar yararlıymış bünyemize(bu da yalnız bitki tanıtımı gibi oldu hihii)
    
        Ders çalışırken, arabamızda ya da iş yerimizde Mozart,Vivaldi,Beethoven,Pachabel,Schubert ve Bach gibi bestecilerin müziklerini dinlemenin yararları saymakla bitmiyor.öyle ki stresten uzaklaşmak,disiplinli olmak,öğrenme kapasitemizi geliştirmek için klasik müziğin yararlı olduğunu söyleyen uzmanlar,araştırmaların da klasik müziğin yararlarının gözler önüne serdiğini belirtiyor(yani tescilli:)) Öğrencilerin ders çalıırken müzik dinlemesi de yararlı.Mozart'ın eserlerini ve belirli Baork parçaları(dakikada 60  vuruşluk tempolarla kaydedilmiş olanlar)dinleyen öğrencilerin daha sakin oldukları,daha uzun çalışabildikleri,öğrendiklerini daha uzun süre anımsayabildikleri ve okul hayatlarında da daha başarılı oldukları gözlenmiş.
Araştırmalara göre doğru tempoda kaydedilmiş klasik müzik özel parçaları,en yüksek öğrenme için beynin sağ ve sol bölümlerini harekete geçiriyor.Müzik beynin sağ tarafını harekete geçirirken ,çocuğun okuduğu ya da sesli söylediği sözcükler sol tarafı harekete geçiriyor.Bu da öğrenme yetisini en az 5 kat artırıyor.Beyindeki  kan dolaşımını hızlandırarak hücrelerin yenilenmesini sağlar.Yeni lisan öğrenmeyi kolaylaştırır.Ayrıca kişinin daha akıcı konuşmasını sağlar.Psikolojik rahatsızlıklarda ise fizik tedavi yöntemi olarak kullanılırmış.
    Bu kadar faydasını okuyup anladıktan sonra bir klasik müzik iyi gider değil mi?Benim kitapta okuyup(Serenad bestesini) merakla araştırdıktan sonra çok sevdiğim, Schurbert-SERENAD çalsın...

Keyifli tınılar....

21 Mayıs 2013 Salı

Oğluşuma Cupcake Sürprizim :)

Oğlumun okulu için yaptım cupcake'lerdi aslında..Fakat gördüğüne o kadar sevindi ki bende sana sürpriz yaptııım diye kanndırdım hihiii :) Anne dediğin her fırsatı değerlendirmeli,olayları lehine çevirmeyi bilmeli:)


Görüntüsü itibariyle hep hoşuma gitmiştir cupcake ler.Çocuklar için bir şeyler yapmak gelince aklıma,pasta vari olmalı mutlaka dedim.Fakat kişiye özel olursa daha da sevinebilecekleri geldi aklıma,nitekim de öyle olmuş:)Faaliyete giriştim mutfakta epey bir koşturdum yetiştirmek için kolay değil 50 kişiye, 3 sınıfa yapmak.


Bu fotoğrafı gizli gizli çektim.Oğlum Enes tam bir fener tutkunu, annesi ise CİMBOMBOM.Görmemesi için sarı-kırmızı renkleri bir tabakta yan yana getirip hemen poşetledim.Üzerine ise ayrı bir cam tabak koyduğumdan resim kalitesi bu kadar oldu.Fakat şu renklerdeki ki asalete bakarmısınız,nasıl da her yere yakışıyor:)
Okulda ise arkadaşları o kadar beğenmiş ki 'Enes annen bu pastayı nasıl yaptı'?diye sormuşlar:)Enese sen ne cevap verdin canım dediğimde ;cupcake leri hazırlarken arada bir mutfağa girip yaptıklarıma göz atan oğlumun aslında ne kadar dikkatle bakmış olduğunu farkettim:)Çünkü neredeyse (kek malzemeleri hariç)bütün ayrıntılarıyla anlatmış ne kadar da dikkatli dedim kendi kendime maşallah!Tıpkı annesine çekmiş(klasik benzetme)


Çocukların severek yediği bu tarifin kekini ben fındıklı kakaolu en basitinden bir kek hamuru malzemesiyle yapıp ,krem şantisine sağlığa zararlı olmayan gıda boyaları katıp renklendirdim.



17 Mayıs 2013 Cuma

Bommarillu

    Ahh şu Bollywood filmleri insanı etkisi altına almaya başladı mı bırakmıyor yakasını.Vizeymiş,finalmiş dinlemiyor vesselam:)
Her ne kadar mimikleri ve tepkileri bize abartılı gelse de bana göre  Amerikan vari dünyayı kurtaran korkusuz adamlardan çok daha doğal olabiliyor :)






Orjinal Adı:
Bommarillu

Yönetmen Adı:
Bhaskar

Yapım Yılı:
2006

IMDB Puanı:
8.7

Oyuncular:
Siddharth, Genelia D\'souza, Tanikella Bharani, Neha Bamb, Srinivasa Rao Kota

Filme Bollywood dedim ama aslında bu Tollywood filmiymişş ki sonrasında öğrendim ve izlediğim ilk Tollywood filmi oldu :)


 Filmde kullanılan lisan çok farklıydı.Şimdiye kadar izlediğim Hint filmlerinde hiç rastlamamıştım bu dile.Sonrasında araştırdım ki kullandıkları lisanın adı Telugu imiş.Hindistan'ın Andhra Pradesh ve Yanam bölgesinde resmi ve ana dillerinin ismi olan telugu,Hindistan'da en fazla konuşulan 2.dil,Dünya'da da en fazla konuşulan 13.dilmiş yaaa :)
Bu kadar kültürel bilginin ardından gelelim içeriğe.


Romantik Komedi dalında eğlenceli bir film.Boş bir vaktiniz de ailecek izlenebilecek tarzda gençlik filmi.Başrol deki kızın Sidhu Sidhuu deyişleri çok tatlıydı.Sonu da hem tahmin edilebilir hem de yarım kalmış gibiydi..
 Bir gıdımm beğenmedim de üstelik.Çocuğun babasıyla yaşadığı perde arkası gerilim fazla abartılı geldi bana.İnsan onca yıl boyunca hiçç mi belli etmez babasına canııım.Bu kısımlar uzatılmasaymış daha iyi olurmuş.Ama bunun dışında akıcı bir filmdi..
Benim nacizane puanım:7.7

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Seyide'nin Daveti

   Bu aralar vizelerden bloguma uğrayamadım.Derslerden kafam binbeşyüz.Kitap görmek istemiyorum o derece:)Neyse ki atlattım,güzel de geçti çok şükür.Yazabilirim dedim,kendime ödül!Blogcunun ödülü de böyle olur.Ben mutluyum:)
    Arkadaşım Seyide'nin oğlunun Kur'an merasimine gittim.Tam da vize haftası..Normalde sokağa çıkmazdım o hafta ama,dost olunca bozuyorsun çoğu kez ezber bildiklerini...Ama fazla da kalıp kendimi de bozamazdım bir buçuk saat yetti bana(yetmedi de yetirdim)

Menümüz de neler yoktu ki;
  • Tepsi böreği
  • Poğaça
  • Makarna salatası
  • Zeytinyağlı yaprak sarma
  • Profiterol
  • Kokostar kurabiye
  • Şeker hamurlu kurabiyeler
Yaprak sarmasının streç filmini açmayı unutmuşum pardonsss:)
Tarifleri şimdi yayınlamayacağım,aslında yazsam mı onu da bilmiyorum çünkü çok da farklı bir şey yok.Herkesin bildiği tarifler diye düşünüyorum..Fakat yine de istediğiniz tarif olursa yazın bana,paylaşırım o zaman.
Benim favorim sofrada ne miydi?Tabii ki pasta.

Süslemesi de pek hoştu,içi gibi.Tabii pasta hazır alım.Fakat masada ki her şey çok güzeldi..Ellerine sağlık arkadaşım.


Bu şeker gibi kurabiyeler ise gelen çocuklara hediye olarak verildi.Hele o bıdı bıdı çocukların Kur'an-ı Kerimi hatim etmiş olmaları ayrı bir duygulandırıyor insanı..Neyse fazla duygulanmadan kaçim.Şimdilik benden bu kadar blogcanlar:)





23 Nisan 2013 Salı

Dostana


Uzun zamandır izleyip,izlememe arasında kaldığım sonunda izle ve kurtul dediğim bir anda yani az evvel bitirdiğim filmdi:) Bakalım nasıl yorumlayacağım;
   
     Yapım         : 2008 Hindistan
     Yönetmen    : Tarun Mansukhani
      Oyuncular   :Abhishek Bachchan, John Abraham, Priyanka Chopra, Kiron Kher, Boman Irani, Everlayn Borges
      Yapımcı      :Karan Johar

 Bu filmle beraber üç film indirdim ve üçünü birden indirmeme vesile olan tek ortak nokta Karan Johar. Üçünün de yapımcısı olan Karan Johar'ın benim nazarımda referansı oldukça iyi. Kuch Kuch Hota Hai'nin hem yönetmen hem senaristi, My Name is Khan gibi filmlerin yönetmeni, Agneepath filminin de yapımcısı.(bu filmler hakkında ki yorumlarım daha sonra)
Dolayısıyla bu kadar kaliteli filmlerin yapımcısından yine iyi bir film çıkar değil mi?
Bence o kadar da değil şöyle ki öncelikle afiş resmi fazlasıyla piyasaya oynanmış film kokuyor...Sırf bu yüzden uzun süredir izlememek için direniyordum.Neden mi?Ünlü oyuncular ve vücutları. İçeriği ne olursa olsun hiç mühim değil artık benim için. Mesela John Abraham ve vücudu. Mesela Priyanka Chopra ve Vücudu. Mesela Abhishek Bachchan ve... Eee... Onun da vücudu olmasa da babadan torpilli.Bu, aktörleri beğenmediğimya da sevmediğim anlamına gelmez fakat o afiş varya o afiş herşeyi karıştıran o:)


Filme gelecek olursak,fazla olan hiç bir şey yoktu bence.Kahkaha,gözyaşı,fazla beğenme veya fazla beğenmeme:)Vasat sayılacak gibi değil fakat beklentilerimi karşılayacak kadar da değil...Beni şaşıttı mı?
Büyük ölçüde şaşırtmadı. Tam da tahmin ettiğim gibi film boyunca John Abraham ve vücudunu, Priyanka Chopra ve vücudunu, Abhishek Bachchan ve sempatikliklerini izledik.
Fakat şunu da belirtmek gerekirki filmi izlerken hiç sıkılmadım.Akıcı Romantik Komedi Amerikan tarzında idi.Sanırım beni en çok etkileyen bu idi(nötr anlamda)okadar alışmışım ki Hint filmlerindeki sıcaklığa,burada Amerikan soğukluğunu aldım .Filmin Miami'de çekilmiş olması bunları açıklamamalı değil mi?
Filmde önemli Hint sinemalarına da göndermeler vardı.Hoşş olmuş doğrusu:)John'la Abhishek bazı sahnelerde çok sempatik ve diğer filmleri ile kıyaslanınca halleri ve tavırları gülümsetiyor.


Ancak bir Hint filmini hakikatli bir Hint filmi yapan asıl öge olan şarkılar elbetteki yerini almış ve filmi seveceksem de bu şarkılar aracılığıyla seveceğim dedirtmiştir. Zaten bu şarkılar, b danslar da olmasa bir Pakistan filminden, bir Avrupa, bir Amerikan, bir Türk filminden ne farkı kalacak değil mi a dostlar.

Finale  gelecek olursa tam bir hayal kırıklığı yaşadım,fakat fazlasıyla Dostana2 çıkıyor sezintileri aldım...IMBD puanı 6.4 idi.Benim nacizane Sema'nın Günlüğü puanım ise :5.5 olacaktır...
Kısa bir not : Ailecek izleyim demeyin:)


15 Nisan 2013 Pazartesi

Davet Soframız

Geçen zaman içerisinde beni ziyaret eden arkidişlerime hazırladığım bir sofraydı aslında.Kısmet bu zamanaymış.Herkesin çokça beğendiği bir menü idi.Kendimi meth etmiyorum sadece yorumları paylaşıyoruum kii siz de denemekten çekinmeyin olur mu:)

Mutfakta, masayı hazırlamadan evvel çekmiştim bu fotoyu..İyi ki çekmişim çünkü masayı fotoğraflamayı unutmuşum:)

Gelelim lezzetlere;
  • Kuskus salatası
  • Zeytinyağlı yaprak sarması
  • Un kurabiyesi
  • Ekmek Hamuru Poğaçası
  • Pancar salatası
  • İsmini tam olarak bilemediğim(annemin tarifiydi)Üçgen kıtırlar
  • Ağlayan kek

Pancar salatası


Malzemeler:
4 adet orta boy pancar
4 çorba kaşığı süzme yoğurt (süzme yoğurt kullanmanızda fayda var,normal yoğurt salatayı sulandırıyor)

1 çorba kaşığı mayonez
2 diş ezilmiş sarımsak
Tuz 

7 Nisan 2013 Pazar

Feshane'de Hatay Günleri

Bu hafta Feshane tam bizlikti.Eşimin memleketidir Hatay.Şu aralar pek gidemesek de sık sık ziyaret ederiz o güzel şehri.Eee  fırsatını bulmuşken kaçırmak olmazdı ama hatay lezetlerini dimi:)
Hadi fotoğraflarla tanıyalım Hatay lezzet ve sanatlarını...

Cevizli sucuk,nar ekşisi,pestil,kahvaltılık sürk...

Her gittiğimde mutlaka ziyaret ettiğim Hatay Arkeoloji müzesinden örnek portreler.....

Amanos dağlarında üretimi yapılan ballar..Arkadakiler ise meşhur biber salçaları.

Bunların Hatay'la bir ilgisi olmadığı malum,fakat incik boncuk gördüğümde dayanamıyrm napiim:)


Evlerde üretimine şahit olduğum defne sabunları.

Cennet hurması kurusu.

Milletin dürüm izdihamından görüldüğü üzere şiş kalmamıştı.Her yer duman göz gözü görmüyordu,millette ne özlem varmış yahu..

Adamdaki tribe bak yaa.Ücretsiz çekim yapmak yasakmış.Aklı sıra espri yapıyor.Benim kocada Hataylı olluum:)))Ağzını burnunu dağıtır valla:)Lakaytt hııhhh!

Bunlarda meşhur kağıt kebabı.Bizim tercihimiz satır kebabı oldu çünkü bunlardan evde yapoorum ben:)

Heyt be abime bak bana foto çekme zamanımı söyleyip bekletti ve en doğru çekimi yaptırdı.Nasılda güzel görünüyor şu ustalığa bak.Örnek al örnek yukardaki kebapçı abiii:)))

İşte Hatay müşebbek'inin finish haliyle veda ediyoruumm...Umarım fena halde canınız çekmemiştir.Sorry:)






5 Nisan 2013 Cuma

Kimchi

Kore dizi ve filmlerine olan hayranlığım malumunuz.Tabii o filmleri izlerken iştahla yedikleri yemeklerini tadmayı hep istemişimdir.En çok da noodle ve kimchi'yi...So jı sub'um I Am Sorry Ilove You da sevdiğe kıza "neden kimchi yapmadan gittin"demesi yok muydu....İşte sizde kimchi yapmadan bir yerlere gitmeyin dedim ve tarifini buldum hihii:)

KİMCHİ




Malzemeler
5 baş Kore lahanası
2 adet beyaz turp
Bir demet su teresi
2 demet yeşil soğan
2 kase kırmızı toz biber
4 yemek kaşığı tuz
4 yemek kaşığı şeker
5 diş sarmısak
1 kök taze zencefil
1 kase tuzlu karides suyu
 İstenirse taze istiridye
Hazırlanışı
Lahanalar ikiye ya da dörde bölünüp, tuzlanıp 4 saat bekletilir. Turplar dilimlenir ve su teresi 5 cm uzunluğunda kesilir. Yeşil soğanlar ince ince dilimlenir, sarmısak ve zencefil dilimlenir veya dövülür. Tuzlu karides suyu kırmızı toz biberle karıştırılır. Az acılı isteyenler kırmızı biber miktarı azaltabilir. Bu karışıma dilimlenen turplar, su teresi, yeşil soğanlar, sarımsak ve zencefil eklenerek hepsi elle karıştırılır. Lahanalar yıkanarak süzülür. Hazırlanmış olan karışım lahana yaprakları arasına doldurulur. Karışımı lahanaların aralarına iyice yaydıktan sonra her lahana en dıştaki yaprağı ile kapatılır ve bütün lahanalar toprak bir kaba teker teker yerleştirilir. İlk mayalanma için oda sıcaklığında bir veya iki gün bekletildikten sonra buzdolabına konur. Küçük parçalar halinde kesilerek servis edilir.

Bunlarda diğer Kore Lezzetleri...


Bu da meşhur sushi, korede adı kimbab...
İşte buda noodle..Ayy iştahım kabardı şimdi,şimdi onu hüüüp diye çeke çeke yemek vardı.:(

30 Mart 2013 Cumartesi

Fanaa

Geri döndüümm...diyemesemde artık geçmişte de değilim:)Blogger arkadaşlarımın sevgi dolu içtenlikle yaptıkları tavsiyelere daha fazla kulak tıkayamazdım.Sevgili Nur'un tavsiyesiyle artık kişi sayısına bakmadan arada da olsa kendim için yazacağım..Hepinize çook teşekkür ediyorum...

      İlk yazıma gelecek olursak FANAA..Şu şıralar Kore filmlerimden,Hint filmlerine(Amir'in de etkisiyle)geçiş yapmış bulunmaktayım.Ama geçilmeyecek gibi de değildi hani.Tabi bu birini diğerine tercih ettiğim anlamına da gelmez..

AMİR Khan ve Kajol beraberliğinden doğan unutulmaz bir film...
Amir yakışıklı Hint aktörüm:)filmin başında beni şoka uğrattı resmen uzun saçlarıyla..


Romantik filmlerde benim filme tamamen kapılmam için 3 şartım var:)
  1. Senaryo güzel olacak,özellikle sonu damgasını koyacak filme.
  2. Film mümkün olduğu kadar akıcı olmalı ki sıkmasın.
  3. Oyunculuklar güzel olacak.Birdeee başrolü oynayan erkek yakışıklııı kadın ise güzel olacak:)
E tabi son şıkta Amir'in saçlarının uzun olup da kendine yakıştırmamam,kendimi kaptıramamama neden oldu kendi kendime'HADİ AMA DOSTUUM KES ŞU SAÇLARINI ARTIK,YAKIŞMAMIŞ İŞTE'Diye söylenmelerim taakii saçlarını kestirene kadar devam etti.Bende koptum zaten o dakikadan sonra:)))
Fanaa Hint dilinde feda demekmiş.Bunları sorduruyor işte fanaa;aşk için neler feda edilebilir,insan bir tercih için neleri feda edebilir?Filmi bir kaç bölüme ayırmak mümkün Romantik-aşk filmi,Aksiyon-macera,Dram-aşk.Her anını keyifle geçireceğiniz dolu dolu bir 3,5 saat ...
İşte en sevdiğim sahnelerden biri bu..Delhi'nin sıcak yaz günlerinde bunalıp,karla dolu dağ çekimlerinde serinledm:)
Kajol'un güzelliğiyle çatır çatır çatladım resmeen:(
Ayy şu asker kıyafetleri içindeki Amir beni 15 yaşlarımdayken üniforma sevdalısı olduğum günlere geri götürdü.. 
Sevdiğim bir diğer sahne de bu...Şu çocuğun tatlılığına bakar mısınız ?Filme cukk oturmuş.
Kısacası ben tutkunu oldum bu filmin.Amir Khan her filminde gizli veya açık msj veriyor izleyenlere...Ben msj aldım agaa:)
Filmin müziklerine değinmemek kabalık olur.Müziği duyduğunuz anda sizi koparıyor..Zaten bu film üzerinde fazla konuşmaya gerek de duymuyorum,çünkü aldığı bir çok ödülle kendini isbatlamış ..Müzikleri ile bile..
Şimdiye kadar izlemediyseniz,daha fazla zaman kaybetmeyin derim ben...
İzleyin İzletin efendm:)

3 Ocak 2013 Perşembe

Son Yazımm....

Merhaba benim az ama kaliteli takipçilerim.Uzun zaman oldu kendime blog açalı fakat üye sayım gelişemedi.
İnsan istiyor tabii haliyle göze görünen insanlar olmasını.Fakat olmayınca da olmuyor işte.Ben de fazla zorlamamaya karar verdim.Bundan sonra yayın paylaşmayacağım.Sadece sevdiğim blogları takip edeceğim.

   Şimdiye kadar beni takip eden,yazılarıma değerli yorumlarını katan arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
               Hoşçakalın......




 

sema'nın günlüğü Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea