Yakın zamanda okuduğum son klasik kitap oldu Acımak.Aslında farkında olmadan kardeşimle yazarın iki tane kitabını satın almışız.Ben Acımak,kardeşim ise Satranç'ı.Yazarın kitaplarına yönelmeme vesile oldu bu durum.Hayat hikayesindeki acınaklı durumu öğrenmiş oldum.
Kendisi Yahudi olan Zweig maalesef Hitler döneminde yaşıyordu.1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissetmedi.
Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu.
Kitabı okuduktan sonra bu bilgileri araştırmıştım.Bu da kitaba bakış açımda herhangi bir değişikliğe uğramaması açısından önemliydi.
Oldukça basit bir dille yazılmış,akıcı bir kitap.Sanırım yazarın her kitabı bu yönüyle dikkat çekmekte.En asil ve insana yakışan duyguların bile aşırısının zararlı olduğunu ve her şeyin ölçülü olanının insanı huzura ve mutluluğa ulaştırabileceğini anlamamızı sağlıyor.Ölçülü olmak insanı hatalardan koruyan en önemli tedbir olsa gerek.Tavsiye ederim...
Bu arada bahsettiğim Satranç'ı kardeşim beğenmiş.Çok heyecanlıydı diyip duruyor:)Ve aslında yabancı kitap okumanın dez avantajlarından da bahsetmeden geçemiyor şöyle ki;kitap'ın ortalarına kadar yazar bazen karakterin sadece isminden bahseder.Ve siz bazen tam tersi cinste birini hayal edersiniz.Cinsiyetini öğrendikten sonra ise yeniden şekillendirme,kafanda oturtmaya çalışma felan...Zaman zaman ben de karşılatığım içindir ki;
Anlıyorum dedim kardeşim,gerçekten...
satranç ı ben de sevmiştim.
YanıtlaSilzweig acaba günümüz yahudilerini görse ne düşünürdü?
Epey kafasının karışacağı kesin:))
Sil