10 Aralık 2012 Pazartesi

Hz.Fatıma'nın Çocuk Eğitim Yöntemleri 1

Günümüz dünyasında bütün eğitim merkezlerinin onca çabaya rağmen halâ çözemedikleri önemli konuların başında eğitim ve eğitim yöntemleri gelmektedir.
 

Doğru bir eğitim nasıl olmalıdır? 

Eğitimde, eğitenle eğitilenin konumu nedir? 

Çocuk eğitiminin özel yöntemleri var mıdır? 

Çocuğun fıtrî doğrularıyla çelişmeden onu eğitebilmek mümkün müdür?
 

İnsanoğlunun yaratıcısı ve bu varlığın tek ve muktedir mühendisi olan Rabbul Âlemin hazretleri bütün bu yöntemleri yüce Resulüne (s.a.v.) o hazret de, mutahhar Ehl-i Beyt'ine  öğretmiştir. 

Her insanın karakteristik yapısı çocukluk döneminde oluşur. Ağaç yaşken eğilir diyenler de bunu vurgulamakta ve çocuğun alacağı her eğitime adapte olacak bir yapı arz ettiğini hatırlatmak istemektedirler. Bilhassa yakınlarının bu eğitim ve "kişilik biçimlenmesi"nde özel bir yeri vardır ve bu özel yerin zirvesinde "anne"ler bulunmaktadırlar.


Anne, çocuğu kemale yükseltebileceği gibi bedbahtlık uçurumuna da yuvarlayabilir.

 Fatıma-ı Zehra (a.s.) babası Resulullah’dan (s.a.a.) aldığı terbiye ve ilim sayesinde dünya ve ahiret kadınlarının en ulusu olmuş, en mükemmel evlatları yetiştirmiş ve böylece insanlığa "en mükemmel anne" olduğunu ve onun eğitim yöntemlerinin "en mükemmel eğitim yöntemi" sayıldığını bilfiil ispatlamıştır.
 
Yirmi yılı bulmayan kısa hayatının on yıldan az bir bölümünü eşiyle geçirdiği halde sade ve küçücük evinde öyle evlatlar yetiştirmiştir ki, rahmetli İmam Humeyni'nin de tabiriyle "varlığının nuru toprak âleminden göklerin ötesine, mülk âleminden melekut-i âlâ'nın ötesine yansımakta"dır



Çocuğun karakterinin şekillenmesi açısından o hazretin uyguladığı metotlar dürüstlük, sevgi, merhamet ve korkusuzluk temelleri üzerine kuruludur.

 Ünlü sahabe Selman-ı Farisî hazretleri "Bir gün Hz. Fâtıma'nın el değirmeninde un öğüttüğünü gördüm, bu sırada küçük Hüseyin'in ağlama sesi duyuldu. "Hz. Resulullah (s.a.a.) size yardım edenleri sevdiğini buyurdu" dedim, çocuğu mu sakinleştirmemi istersiniz, yoksa el değirmenini almamı mı?" Hazret "Evladımla benim ilgilenmem daha iyidir, zahmet olmazsa siz şu unu öğütebilirsiniz!"

Resulullah’ın (s.a.a.) kızı Fatımâ (a.s.) ölümünden sonra bile çocuklarını düşünmekten kendisini alamamış ve ölüm döşeğinde Hz. Ali'ye (a.s.) "Çocuklarımı annesiz bırakma, benden sonra kız kardeşimin kızıyla evlen, o benim çocuklarıma karşı tıpkı benim gibi şefkat gösterir." vasiyetinde bulunarak çocuklarının eğitimi ve yetişmesi için fevkalâde bir basiret ve ileri görüşlülük örneği sergilemiştir.
 
Keza, Hz. Resulullah'ın (s.a.a.) vefatıyla birlikte, çocuklarının bu şefkatli dedenin sevgisinden mahrum kalmaları Hz. Fâtıma'yı (a.s.) pek üzmüştür. Nitekim bazen çocuklarını severken "Sizi herkesten çok seven dedeniz nerede şimdi? Sizi yerde görmeye dayanamayıp hemen kucağına alan o şefkatli dedeniz nerede şimdi yavrularım?" dediği bilinmektedir.
 

Burada sadece annenin değil, başkalarının da duygusal bağlarının çocuk üzerinde etkili olduğu ve şefkatli bir annenin bu bağlara da önem verdiği anlaşılmaktadır.
 
Çocuklarla Oynamak
 
Çocuklarla oynayıp onlara oyun arkadaşlığı yapmanın fiziki ve psikolojik faydaları yanı sıra, çocukların yaratıcılık gücünü de artırması açısından fevkalâde önemli olduğu unutulmamalıdır. Hz. Fatıma'nın (a.s.) yöntemlerinden biri de budur; o hazret, çocuklarıyla oynamayı pek sever, onlarla oynarken zihin ve inançlarını olumlu yönde etkileyip sağlıklı düşünmelerini sağlayacak sözler ve şiirler söylemeyi ihmal etmezdi. Hz. Hasan'la -s- oynarken, onu havaya atıp tuttuğu ve bunu yaparken şu mazmunu şiir olarak tekrarladığı kayıtlıdır: 

"Hasan'ım! Baban gibi ol sen de 
 
Büyü de, babana benze 

Hakkı kurtar boynundaki urgandan

 Rabbine ibadet ve şükürde bulun her zaman

 O'dur bize bütün nimetleri bağışlayan

Zalimlerle dost olma, e mi Hasan?!"

 
Yarışma ve Sağlıklı Rekabet 

Sağlıklı rekabet ve dürüstçe yarışma, çocuklarda kendine güven duygusunu geliştirip onlara sorunlardan kaçmama ve zorluklarla pençeleşme ruhunu aşılar. Kendisine güven duyan ve zorluklardan korkmayan bir insan, hayatın çeşitli merhalelerinde karşılaşabilmesi mümkün zorluklarla yüz yüze geldiğinde teslim olmaz, sorunlarına sırt çevirmez, batıla eğilmez, zilleti kabullenmez ve başı dik olarak bütün zorluklarla boğuşmayı, lekeli olarak rahat yaşamaya tercih eder.

 Resulullah’ın (s.a.a.) kızı- Fatıma'nın (a.s.) eğitim yöntemlerinden biri de budur.

 Hz. Hasan'la (a.s.) Hz. Hüseyin (a.s.) küçük yaşlardayken bir el yazısı yarışması tertipler ve kimin yazısının daha güzel olduğunu sorarlar annelerine. Çocuklardan hiçbirinin kırılmasını istemeyen Hz. Fâtıma (a.s.)  onları babalarına gönderir, babaları kendisine uzatılan yazılara şöyle bir göz attıktan sonra ikisinin de güzel olduğunu, kendisinin bu yazılardan birini tercih edemeyeceğini, hatta eğer isterlerse dedelerinden de bunu sorabileceklerini söyler. Çocuklar Resulullah'a (s.a.a.) giderler. Hz. Resulullah (s.a.a.) bu çetin hakemliği Hz. Cebrail'e, o da Hz. İsrafil'e havale eder ve nihayet ALLAH Tealâ'nın emriyle Hz. İsrafil, bizzat Hz. Fatıma'nın (s.a.a.) hakemlik etmesi gerektiğini söyler.


Hz. Fâtımâ (a.s.) ilahi bir ilhamla, taneleri tek rakamlı olan gerdanlığındaki boncukları yere dökerek en fazla taneyi getirenin bu yarışmayı kazanacağını açıklar.
 
Çocuklar yine eşit sayılarda boncuk taneleri ve birer yarım boncuk getirirler.

 Cebrail (a.s.) ALLAH'ın (c.c.) emriyle boncuklardan birini ikiye ayırmış ve bu yarışmada taraflardan hiçbirinin "kaybeden taraf" olmaması sağlanmıştır.
 
Aynı çatı altında yaşayan kardeşler arasında birlik sağlamak ve çocuklar arasında ayırım gözetmemek gerektiği konusunda fevkalade öğretici bir vakıadır bu.....

Yazımızın devamı gelecektir....

20 Kasım 2012 Salı

Süper Kaşarlı Köfte

Kaşarlı köfte yapımıyla karşınızdayım efeniim:)


Malzemeler

  1. 500 gr.orta yağlı kıyma
  2. 2 dilim bayat ekmek
  3. 1 yumurta
  4. Köfte baharatı,karabiber,tuz
  5. Maydanoz
  6. 2 sarımsak
  7. 1 adet kuru soğan
  8. 100 gr. rendelenmiş kaşar peyniri(içine)
Yapılışı
  1. Ekmeği suda bekletip,fazla suyunu süzelim.
  2. Kıymanın içerisine ekmeği,rendelenmiş soğanı,sarımsağı,yumurtayı,maydanozu ve baharatlarını ekleyip yoğuralım.
  3. Harmanlanmış köftelik malzemeyi,  elimizde açıp içine rendelenmiş kaşar peyniri koyalım.
  4. Fırın tepsisine dizelim.Arzuya göre üzerine domates dilimi ve biber koyabilirsiniz.
  5. Fırından çıktıktan sonra sıcak servis yapmayı unutmayın..
Afiyet olsun:)


6 Kasım 2012 Salı

Cain And Abel(Habil ile Kabil)....Bir Kore Dizisi...


Bir süredir ortalarda görünmüyordum,niye mi?Güney Kore fırtınasına tutuldum yine:)Gerçi şu aralar koreliler çok meşhur,gerek Gangam şarkısıyla, gerekse Özcan Deniz'in senaryosu I Moment To Remember'dan alınmış EVİM SENSİN Filmiyle...Bu filmi önyargımı yenip nasıl izleyeceğim bilemiyorum.Filmin orjinalini o kadar benimsemişim ki kopyasına tahammülüm yok.Yalnızca ben mi böyleyim,sizde de var mı böyle duygular?

Gelelim dizimize,Kuzey ve güneye senaryo olarak benzettiğim içim ilk başta izlemek istemedim,ama siz böyle bir hata yapmayın:)
 Hele bir dizide So Ji Sub varsa mutlaka izleyin:)Ben bu yüzden izledim desem....
Ama şu endama bakın yaa.....Haksızmıyım?
Dizideki performansı ise insanı kendine yine yine yine hayran bıraktırıyor.

Dizinin müzikleri bir harika,senaryo desen o biçim daha ne diyeyim vakit kaybetmeyin.Her kore dizisinde yaptığınız gibi(ben de dahil)ekrana fixlenin:)



Baaayyyy:)

28 Ekim 2012 Pazar

Bayramlığım.)

Annemin binbir zahmetle diktiği elbisemi sizlere de sunmak istedim...Çok içime sinen bir elbise oldu,severek giydim.)

Parisimle ilk pozum:))Nasılda uyumluyuz ama.)



Kendini Hürrem zanneden ben...puhaha

14 Ekim 2012 Pazar

2013 Sonbahar-Kış Manto Modası

Sonbaharı adımımızı attığımız şu aylarda kışın gelmesi kaçınılmaz:)Tabii benim gibi şimdiden manto modasına göz atanlarınız vardır,biraz zorlandım ama beğendiklerimi yayınlıyorum.İlk olarak BURBERRY'nin koleksiyonu var tercihlerimin arasında.








Deri etekler ve mantolar da 2013 kış modasında kendini gösteriyor.



Tabii kürklerin yerini de unutmamalı,her ne kadar tercih etmesem de...


Kullandıkça mutlu olacağınız kıyafetleri bulmanız dileğiyle,hoşçakalın.....

7 Ekim 2012 Pazar

Karanlıkta Dans


Üniversite hayatına ilk adımını atan  kardeşimin ödeviydi bu film.Aslında bir sürü film arasından birini seç ve kompozisyon yaz dedi:)Bu film beni kendine çekti...

     Dans ve müzik yaşamın kıyısındaki hayatları uçurumun kenarından söküp alabilir mi?Bunun sınırları nerede başlar,nerede biter?Almak istediğimiz daha bir sürü sorunun cevabını bulabiliriz KARANLIKTA DANS’ta
Filmin konusundan her zamanki gibi bahsetmeyeceğim,ama tarzından bahsetmek zorundayım.Çünkü izlerken afallayabilir,hatta sabredemeyip kapatabilir bu harika filmi kaçırabilirsiniz.
   Senarist Van Trier doğal bir sinema fikrini savunuyor.Ameratör kameralar,video,doğal ses kayıtları,rol yapmayan aktörler ,gündelik diyaloglar;ama aynı zamanda bir hikaye,basit bir hikaye…
Sonunda gerçekten gözyaşlarına boğuldum.Öylesine basit işlenen bir hikaye ki,sonundaki dramın bağlanış biçimi beni çok şaşırttı.Hatta bir çok drama taş çıkartır türdendi...
   
      Sonuçta kompozisyonu başarı ile yazılmış bir kardeş,izlediği filmden mutlu olan bir abla.Blog için ise yazılmış bir post ortaya çıkmış oldu:)
         

29 Eylül 2012 Cumartesi

ONCE İN A SUMMER


Harika bir dram romantik aşk filmi.

ONCE İN A SUMMER





Bu Koreliler işi biliyor,özellikle olay aşk filmiyse...O kadar yalın ve gerçekçi oynuyorlar ki filmi izlerken kendimizi romantizmin o sıcacık ortamında buluveriyoruz.
Bana göre aşkı yalnızca koreliler anlatabilir.


Eskiden , ben bir delikanlı iken ‘ DİLİMİN UCUNA DÜŞEN YAĞMUR DAMLASI GİBİ TATLIYDI HAYAT’
Hayatla dalga geçerdim,aptal bir oyunmuş gibi. Tıpkı bir akşam esintisinin mum ışığıyla dalga geçtiği gibi.

Kurduğum binlerce hayal,tasarladığım onca şey ne yazık ki uçup gitti kum tanesi gibi.
Gece karanlığında yaşadım hep,gündüz ışığından kaçarak.Şimdi bakıyorum ,yıldızların nasıl geçip gittiğine.

Eskiden ben delikanlı iken,söylenmeyi bekleyen birçok şarkı vardı.
Birçok belirsiz istek vardı ,gerçekleştirilmeyi bekleyen.Şimdi bakıyorum yılların nasıl geçip gittiğine.
Çok hızlı geçti zaman,gençliğimin gittiğini fark edemeden.Ben ise düşünüp durdum hayatın anlamını
Ve şimdi hatırladığım her hatıram kendi benliğimle ilgili.

Eskiden masvaviydi ay .Hergün beraberinde yapacak bir şeyler geliyordu sanki sihirli bir değnekmiş gibi.
Gençliğimin sihrini harcadım . Gurur ve kibirle geçen değersiz günlerimin asla farkına varmadan.

Aceleyle yaktığım bütün ateşler teker teker sönüverdi.Arkadaşım sandıklarım çabucak uçup gitti.Ve bir tek ben kaldım oyun oynadığım o sahnede.
Arkamda artık söylenmeyecek bir çok şarkı bırakarak, DİLİMİN UCUNDA GÖZYAŞIMIN ACI TADINI HİSSEDEREK ‘geçmişte yaşadıklarımın bedelini ödeme vakti geldi.
Eskiden ben bir delikanlı iken..

Bu sözler  filmde çalınan şarkının sözleri,fakat özellikle bu film için yazılmış sanki. Yani bir anlamda cukkk oturmuş:))


YESTERDAY WHEN I WAS YOU


Defalarca dinledim,videoyu da eklemeden geçmek istedim.


Keyifli dakikalar:)


23 Eylül 2012 Pazar

Ex-Next İzlediğim Aşk Filmleri-2

Ara vereli uzun bir süre oldu,bu postu daha önce yazmam gerekirdi biliyorum.Fakat söz verdiğim gibi devamını getiriyorum.)

Eski veya yeni farketmez izleyip beğendiğim aşk filmlerini, paylaşıyorduk en son... Bu kez Romantik Komedileri de paylaşmak istedim.İlk filmimiz bir klasik....


Notebook...
Üzerinde yorum yapmaya hiç gerek yok,zaten bu postta yoruma da pek yer yok...


SİL BAŞTAN.....


Bir Fransız yapımı film...Akıllara,onun yerinde sen olsan ne yapardın?sorusunu getiriyor.Kimin yerinde mi?izleyin anacım.)

50 İLK ÖPÜCÜK...
Drew Barrymore ile Adam Sandler'in harika performansı ve yine harika bir film.Bu kıza bayılmıştım izlediğimde gerçi halaa aynı duygulardayım.


AŞKA ŞANS VER....


KESİNLİKLE BELKİ....

B PLANI....


BAŞIMIZA GELENLER...




KATİLLER..


SEN UYURKEN....


15 Eylül 2012 Cumartesi

Haftasonu Filmimiz...

Bütün kızlar toplanınca film izlemek gibisi yoktur.Bu film bizde ya duydusal aşk filmidir,ya da korku filmi.)
 
Yani ya ağlanılacak ya da korkulacak:)Gerçi gerçekten korktuğum filmler çocukluğumda kaldı ya,şimdilerde eğenmek için izliyorum.Niye mi?Komik oluyor ya...

Bayağı ara vermiştim korku filmi izlemeye, ama geçenlerde evde kızlarla 2 gece kalınca(yalnız)başka türü tadı çıkmazdı yani.Lafı fazla dolandırmadan filme gelelim artık:)

KARABASAN3


Aslında her korku filmi kadar sıradan,ama yine her film gibi kendine özgü bir yanı vardı.Ben sevdim.
Güleceğiniz yerlerde var,korkacağınız yerlerde..


Bu sahne favorim.Baksanıza nasılda Salına Salına geliyor:)Gelinlik kız sanki hihihi:))

Filmden sonra kızlar benimle toplu olarak hareket etmeye başladı tabi,sıcacık bir grup olduk niyeyse:))
Ama ben durur muyum hiç?Hayır.Şakasız olmazdı tabii,olduda zaten.Annemin feracesi sağolsun:))

Neyse bu kadar gırgır yeter..Filmlenin canımm!
Güzel slogan oldu.Tuttum:)


 

sema'nın günlüğü Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea