5 Kasım 2013 Salı

Limitless and NZT48 Gerçek Oldu!

2011 Yılında bradley Cooperin başrolunu oynadığı Limitsiz filminde kullanılan NZT48 hapı gerçek oldu.Zaten Amerikan basınını fazlasıyla mesgul etmişti hapın gerçekliği.Açıkçası ben bu filmi sırf kullanılan hapın olabilirliği yüzünden tam 4 kez izlemiştim:)

Zeka geliştirici hapın Türkiye'de satışı da yasallaşmış durumda.Amerika'da birçok ünlü iş adamı ve artislerin de tercihleri arasında yer almış meğerse.Fakat unuttukları bir şey var ki;eğer gerçekten işe yarıyorsa bu hap ( şüpheli) filme göre insan sağlığını bir süre sora olumsuz hale getiriyordu!Ölenler bile vardı.
Tabi daha sonra Bradley olumlu haline getirmişti ama:)Ne hayran olmustum ama halen aynıyım da gerçi..Hani bence bir süre de Türkiyede zayıflama haplarından sonra bununla savasılacak gibi görünüyor.Keşke iddia edildiği gibi beyin fonksiyonlarını artırıcı özelliği ola da bende unutkanlık ve bilimum şikayetlerimden kurtulsam.Kimbilir belki torunlarımız elde edebilir böyle bir şansı:)
En çok istediğim şey bilgi oluyor hayattan.Bu gibi senaryolar ise kalbimi çeliyor.Gerçekten olsa ne süper olurdu dedim defalarca.Dualarım kabul oldu fakat şimdideinandırıcı gelmiyor.Şayet kullanacak olan cesaretli bloggerlar olursa yorumlarınızı esirgemeyin olur mu?
Limitless'den hatırlayalım hadi bir kez daha NZT48 neymiş..
 

23 Ekim 2013 Çarşamba

CYBORG GİRL

Kız Arkadaşım Bir Robot...İlk Japon filmi deneyimim oldu.Çok da iyi oldu.Ne kızdı yahu diyorum daha:)

Hani her erkeğin kabullenemeyeceği türden bir kız.Düşünsenize sizden daha kuvvetli,başarılı birini.Bizim için değil tabii erkekler için kabullenilemez bişey olsa gerek.Egolar tavan ya biraz.
Tabii filmlerde böyle olmuyor.Aşk bir başlıyor pir başlıyor.

Romantizm-komedi-aksiyon ne arasan var.Ama hepsinden de dozunda katılmış sanki.Ağlamadım ama gözlerim doldu.

Sonra güldüm ama ara ara.Aksiyonda nefesimi tuttum, güzeldi.Robotun aşkına tanık olacaksınız.Fantastik tarzı sevenler  için farklı bir yapım olmuş.Hani Japonlarda iyi yapıyorlarmış,Kore kadar olmasa da!

Nasıl bir güzellikti kızdaki ama.Robot kıza fixlenip,filmi anamayabilir sonra düşünüp durursunuz benim gibi:)Dikkatli izleyin derim.Çünkü kurgusu farklı olmakla beraber son on dakikaya sığdırılmış bütün filmin teması.Anlamaya çalışırken kendimi okul sıralarında matemetik dersine odaklanmış gibi hissettim inanın.Daha açıklayıcı olsaydı da yersiz zamanlara akmasaydım iyiydi:)Sizin de zaman zaman bugün mutlaka film izlemeliyim dediğiniz oluyor mu bilmiyorum.Çikolata krizi gibi beni buluyor böyle anlar.Hatta öyle ki elektrik kesintisi bile vız geliyor(2 saatlik filmi 3.5 saatte izledim)Sonunda FİGTHİNG!!

30 Eylül 2013 Pazartesi

Taare Zameen Par


Harika bir film tavsiyesiyle geldim.İzlerken hayran olacağınız,sonrasında ise iyi ki izlemişim diyeceğiniz türden her yönüyle mükemmel bir bollywood filmi diyorum,iddialıyım:)


Eee böyle bir filmi kim yapar?Amir Khan'dan başka.Boşuna sevmiyorum ben bu adamı.Tamam yakışıklı,karizmatik vs.. o kısma hiç girmiyorum yoksa bitmez bu yazı.Çocuk yakışıklıyım nasılsa ne yapsam tutar deyip çekilmiyor ki kenara.Çalışıyor, üretiyor.Bize de izlenilesi harika filmler bırakıyor.

Hikayeyi anlatmayı sevmem fakat azıcık değinmeden de geçemeyeceğim.Diskleksi rahatsızlığı nedeniyle okuma yazmada ve dolaylı olarak da hayatın her alanında başarısız olan bir çocuğun hiç de öyle olamayacağını kanıtlayan,her çocuğun özel olduğunu,sadece yöntemlerle alakalı sorunların aşılması gerektiğini öğretiyor bizlere.


Bana göre öğretmenim diyen herkesin mutlaka izlemesi gereken müthiş bir film.Bir çocuğun mutluluğu olmak,onunla öğrenmek,öğretebilmek,onda kimsenin görmediğini görebilmek..Kısaca Taare Zameen  Par(Her çocuk özeldir)dedirtiyor...


23 Eylül 2013 Pazartesi

SİZCE HANGİ MUTFAK?

Bir süredir ortalıkta yokum.Farkeden oldumu bilmem:( Koşuşturmalar içerisindeyim.Rabbim nasip ederse kendi evimize taşınacağız sonunda.Kira zor.Mevlam ev isteyen herkese nasip etsin inşallah,huzur ile beraberinde tabi.
Arkadaşlar biraz kararsız kaldığım alanlar oldu.Çevremdekilerden de yeterince yardım alamıyorum.Aklıma benim blogger arkadaşlarım geldi.Yardımınıza ihtiyacım var.Mutfak dolaplarının rengi konusunda çok kararsızım.Elimde var olan bir kaç modelden hangisi olmalı,seçim yapamıyorum.Bir de siz bakın bakalım şu internetten bulduğum modellere.


Mürdüm rengini çok sevdim.


Bu da pembişim benim.


Şimdi hepsi de pembe mi diyeceksiniz?Hepsi de birbirine çok yakın renkler fakat dolap modelleri farklı.Hangi renk hangi modelle olmalı  yardımınıza başvuruyorum:)


Bu kadar pembeden sonra siyah renk içinizi mi kararttı?Fakat siyah ile beyazın asaleti de farklı şimdi.Banyomda da siyah beyaz fayans ve banyo dolabı var.Acaba mutfakta da olursa takım gibi mi olur?
Bu arada mutfağım öyle çok geniş değil uzunluğu 7 metre,genişliği de fazla sayılmaz.Ayy iyice marangoz muamelesi yaptım size kusuruma bakmayın.Bu aralar hep ölçü veriyorum farklı yerlere:)
Kısa bir zamanım var.İvedilikle cevaplarınızı bekliyorum:)



    

6 Eylül 2013 Cuma

BENİM DÜNYAM (Black)

Başrollerini Beren Saat ile Uğur yücel'in paylaştığı Benim Dünyamın fragmanı yayınlandı.Black filminin uyarlamasıdır Benim Dünyam.Orjinal filmin yorumunu daha önce yapmıştım onun için tık tık!



Beren'in Black filminden uyarlama bir senaryoda başrol oynayacağını duyduğumda olmaz demiştim.Türk usulünde duyguları hintliler kadar aktaramazlar, ama yanıldım.Birebir aynı oynamış Beren ,fragmandan gördüğüm kadarıyla hayran kaldım.Şu hareketler ve mimikler aynını aratmıyor.Ben aslında taklitlere karşıyım.Nerede taklit görsem hevesim kaçar,izlemek istemem.Yoksa elbette biz daha iyilerini de yaparız:)


Benim Dünyam 1950'li yılların Büyük adasında geçiyor.
Film de Uğur yücel ve Ayça bingöl'de dikkat çekiyor.Ama şu Yücel'in tombikliği olmasaydı dahamı iyiydi ne :) Eminim her zamanki usta oyunculuğu kilolarını görmemizi engelleyecektir.Sizde eğer Black'i izlemediyseniz izleyin:)Anlayacaksınız nasıl birebir aynı olduğunu.Baktımda başrolün kıyafetleri,üniversiteye kabuldeki koltuklar felan herşey aynı.Taklitte sınır tanımıyoruz:)En azından oyunculukla kurtarıyoruz olayı :)
Film 25 Ekim'de vizyona giriyor .Keyifli Seyirler...





5 Eylül 2013 Perşembe

Senden Önce Ben

Bende güzel duygular uyandıran bir kitaptı Senden Önce Ben.Nasıl desem ki karakterin duygularını bu kadar iyi yansıtabilmesi beni şaşırttı.Çok sıcak ve içten bir romandı.


   Madem bu kadar iyiydi de ben neden okuduktan 2 ay sonra yorumunu yapıyorum ki?Şimdi değil daha sakin bir zamanda,daha iyi yorumlayacağımı düşündüğüm bir zamanda dedim durdum.Ama fırsat önünüze gelmeyince bir yerden başlıyorsunuz işte.
     Ama siz sakın Senden Önce Ben'i okumak için iyi bir zaman arayıp ta vakit kaybına girmeyin.Bu kitap her yerde kendine yer ediniyor:)Akıcı ve sade anlaşılır bir dille yazılmış.Ben bu kadar zaman sonra bile sanki yeni okumuşcasına heyecanlanıyorsam işte budur derim ben!
   Kitabın ilk sayfasında yer alan yazarların yorumlarındaki 'sakın son 50 sayfasını dışarılarda bir yerlerde okumayın hıçkırıklarınızı tutamayacaksınız' tavsiyelerine uyarak evde bitirdim o sayfaları.


Ama ne sondu.Alışkın olduğumuz gibi bir son olmasa bile...Kendime göre bir final yapmasını istedim hep.Fakat sonunda kendimi yargıladım.Neden herşey bizim istediğimiz gibi olmalı?Başkalarının seçimleri ne kadar önemli bizim için?Mutluluk sadece belirli kalıplar içerisinde mi mümkün oluyor?vs..
Neyse siz okuyun bana hak vericeksiniz bir yerde nasılsa:)

2 Eylül 2013 Pazartesi

Çocuklarda Hacamat

-Nasıl olur?
-Acaba acırmı?
-Küçücük çocuk ya bir sakatlık felan çıkarsa?
-Ne kadar faydası olurki?
Herkes gibi bende de bu sorular uçuşup durdu bugün kafamda.Aniden yaptırmaya karar verdim.Neden mi?Aslında 5 yıldır zaman zaman süre gelen ama ertelediğim bir sorundu Enes'te gece alt ıslatma problemimiz.Bu sabah da aynı manzarayı görünce sinir harbiyle ne yapabilirimin yollarını aramaya koyuldum.
Önce tavsiye üzerine not ettiğim psikatır doktorunu aradım.Hastaneden ayrıldığını öğrendiğimde yıkım yaşadım.Kendime neden bu kadar ertelediğimi sordum sürekli.Dayanamadım bana doktoru tavsiye eden arkadaşımı aradım,başka bir tavsiye için:))
HACAMAT dedi bana.Şayet korkmaz da yaptırırsan birebirmiş.Dururmuyum hiç hemeen dedim hemen randevu al.Tabii yapan kişiyi araştırıp da dedim o kadar gözüm dönmemişti:)Bir anda verdiğim kararı çeşitli sorularla sorguladım yol boyu..Ama gereksizmiş bütün kuruntularım onu anlamış oldum.

Yaptırdım  çocuğumu hiiç gıkı bile çıkmadı.Kuyruk sokumundan aldılar kanı.Yapan ablamızda hemşireymiş çok güzel konuştu çocuklarla.Sıkıntısız atlattık.Bu arada bulmuşken hacamatçıyı bende hafıza problemim için kafamdan,vesvese ve tansiyon düşüklüğüm içinde kalp arkasındaki(sırtta) nefs bölümünden aldırdım.Yalnız ben Enes'ten beterdim.Oğlumdan cesaret aldım ama ondan beter çıktım.Ama sorarsanız acıdımı?-Asla derim.
Enese eğer 5 gün hoplayıp zıplamaz belini iyi korursa %100 diyorum dedi Biiznillah,İnşallah dedim hemen İnşallah...
Ama ben Enes'ten pek umutlu değildim çocuk bildiğin zıbırcık.Durmuyor ki yerinde umarım her şey yolunda gider de kurtulurum bu sıkıntıdan.Dualarınızı esirgemeyin ne olur...
Şayet hacamatın çocuklar üzerindeki faydalarını okumak isterseniz bu siteden faydalanabilirsiniz:http://www.tirascihacamat.com/hacamat/cocuklarda-hacamat 

 

sema'nın günlüğü Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea