27 Mayıs 2013 Pazartesi

Bahar tadında:)

Dışarıya bir attık kendimizi pir attık hani.Pazar günü başıma ağrılar girene kadar gezdik eşimle:)Dağ taş ne bulduysak hihi...


O kadar gırgır oldu ki verdiğim poz dahi eğlence tadında.Hani baktıkça gülesi geliyor insanın:)O an sallıyorum amaaan diyorum haliyle.Birazda dışarıda fotoğraf çekilmenin verdiği sıkıntıyla.'Çabuk çabuk çek ayyy rezil oldum halime bak':)Çantam bile eşimde kalmış yaa şimdi farkediyorum.


Sonrasında durumun vehametini anlıyorsunuz haliyle:)Neyse,ne ben modelim ne de blogum moda blogu:)Takipçimden gelen istek üzerine paylaşmak istedim.Hoşçakalıın....


25 Mayıs 2013 Cumartesi

Fıstıklı pudingli Kek ve ziyafetim

Kişi sadece misafirleri gelince mi hazırlık yapar?
Ya da eşine ve çocuğuna mı?
Hiçbiri değil bu kez ben sadece kendim için ziyafet yaptım hehe:))

Malzemeler
  • 3 yumurta
  • 125 gr.eritilmiş margarin
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı süt
  • takriben 2.5 su bardağı un
  • kabartma tozu,vanilin
  • 1 paket dr.oetker fıstıklı puding
  • 2.5 sb.süt
Yapımı:
  • Yumurta ve şeker çırpılır ve sırayla diğer malzemeler ilave edilir
  • 22 cm çapındaki kek kalıbında dökülür.180 derecedeki fırına verilir.
  • Tarifine göre pişirdiğimiz pudingi ılınınca fırından çıkarıp 5 dk.soğuması için beklettiğimiz kekin üzerine dökülür.
Bu kekin orjinal tarifi var mı bilmiyorum?Çünkü tamamen ben uydurdum:))Aslında ağlayan kek yapacaktım kii kakaomun az kaldığını gördüm belki yeter diye düşünüp(hangi akıllla)hepsini dökdüm.Rengini çok az çevirdi ama istediğim gibi olmadığı için bundan ağlayan kek olmaz.Olsa olsa gülen kek olur( Kimseyi üstüme güldürmiyim) dedim:)
Hazırda bulunan fıstıklı pudingle güzel olabilir diye düşündüm kii iyi ki düşünmüşüm.Harika oldu.Çoğu bitti bile:)


Kendim yaptım kendim yedim efem.Buzlukta hazır bekleyen(daha evvel yaptığım)pizzalar ile yanına patates salatam ve yine daha önce yapıp konserve kavanozlarına attığım fıstıklı kurabiyem ile artık finallere maddi-manevi hazırım:)Gördüğünüz fındık-kuru üzüm karışımımda zekamın artması için hihi..Malum Arapça dersleri biraz zorlu geçiyor,kendime iyi bakmam lazım.

مساء الخير(iyi akşamlar)




Çekilişe katıldımm

23 Mayıs 2013 Perşembe

BLACK

'Black' yani Siyah nedir?Sadece bir renk mi yoksa aklımızda ve ruhumuzda çağrıştırdığı o karanlık,o boşluk mu?O boşluğu neyle doldurur insan, bize sunulan duyularımızla mı?Mekan değiştirip,güzel yerlere giderek mi ya da ruhumuzu dinlendirecek müzik dinlemekle mi?Peki ya bu duyular bir insanda yoksa?O zaman nasıl aşılır siyah?


 Şimdiye kadar izlediklerimin içinde özel yere oturrttuğum filmlerin başında geliyor Black..Oyunculuklardaki başarıdan mı bahsetsem yoksa senaryodan mı başlasam kararsızım aslında.Fakat kör ve sağır bir kızı canlandıran Ayesha Kapoor mükemmel oynadı keza Michel'in öğretmeni rolünde ki Amithab'ta öyle.Başından sonuna kadar ağlatır mı bir film?-Ağladım evet..Arada 15 dk.bir mola ancak olmuştur:)


Bir öğretmen olarak üstün bir çabayla öğretiyor herşeyi Michelle'e.Öncelikle hiç bir şeyin imkansız olmadığını.Aslında 'Black Anne sullivan http://en.wikipedia.org/wiki/Anne_Sullivan ve kör-sağır-dilsiz öğrencisi Hellen Keller'in http://en.wikipedia.org/wiki/Helen_keller  gerçek/yaşanmış hikayelerinden yola çıkan 1962 ABD yapımı The Miracle Worker isimli siyah beyaz filmin yeniden çekimi.Ama Black'in orjinalinden kat be kat daha iyi olduğunu söylemek mümkün.Eee abicim Hint sineması bu ABD yapımına benzemez.Adamlar duyguyu perde arkasına geçirmeyi çok iyi biliyor.


Michelle'in öğr.Debraj'ı hastanede elleri zincirli gördüğü andaki performansı takdire şayandı.O sahnede attığı haykırışlar kulağımda halaa.


Debraj'ın da dediği gibi; “Ona sözcüklerden bir kanat takacağım  
  
Bayan Nair, uçmayı öğreteceğim..”Uçmak için kanatlara 

ihtiyacımız yok!


Benim için çocuklumda Her şey Siyahtı.Ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti.Siyah sadece karanlık ve boğulmak değil;
 Başarının rengi
 Bilginin Rengi
 Mezuniyet cübbesinin rengidir derdi..

Mezuniyet töreninde, gururla bahsettiği öğretmeninden bir nükteydi ,yazmadan geçemedim.
   
 Kendinizle hesaplaşmadan bitiremiyorsunuz filmi.Bize sunulan nimetlerin ne kadar farkındayız?Peki ya hayatımızı ışığıyla aydınlatan birileri var mı?Işığımız kim?Ve gerçekten hayatta var olan sihirbazlar var mı? Varsa biz onlara olan vefa borcumuzu ödeyebiliyormuyuz?..........
     
 Filme IMBD'nin verdiği puan:8.0
 Bence bu yapıt: 9.5 puanı hakediyor
   







22 Mayıs 2013 Çarşamba

SERENAD ve KLASİK MÜZİK'E İLK ADIM ATIŞIM

Serenad kitabını sevgili Seyhan'ın blogunda yorumunu okuyup mutlaka kumalıyım demiştim zamanında.Biraz fazla uzun sürdü sanırım ama olsun sonuçta okudum mu ?-Okudum :)


Kitap hakkında yorum yapmacağım Seyhan'ın bloguna yönlendiriim sizi zira onun yorumları kitabı alıp okumanıza yetecektir:) http://seyhandan.blogspot.com/2012/05/ilyas-habr.html

       Ben aslında bu Serenad ın bana kazandırdığı klasik müzikten bahsedeceğim.İtiraf ediyorum şimdiye kadar hiç dinlememiştim.Fakat yine bir kayıp olarak görmüyorum çünkü yine kendi isteğimle dinlemeye başladım:)Sizde benim gibiyseniz önyargılardan kurtulmanın tam zamanı,çünkü kısa bir araştırma yaptım ve bakın klasik müzik ne kadar yararlıymış bünyemize(bu da yalnız bitki tanıtımı gibi oldu hihii)
    
        Ders çalışırken, arabamızda ya da iş yerimizde Mozart,Vivaldi,Beethoven,Pachabel,Schubert ve Bach gibi bestecilerin müziklerini dinlemenin yararları saymakla bitmiyor.öyle ki stresten uzaklaşmak,disiplinli olmak,öğrenme kapasitemizi geliştirmek için klasik müziğin yararlı olduğunu söyleyen uzmanlar,araştırmaların da klasik müziğin yararlarının gözler önüne serdiğini belirtiyor(yani tescilli:)) Öğrencilerin ders çalıırken müzik dinlemesi de yararlı.Mozart'ın eserlerini ve belirli Baork parçaları(dakikada 60  vuruşluk tempolarla kaydedilmiş olanlar)dinleyen öğrencilerin daha sakin oldukları,daha uzun çalışabildikleri,öğrendiklerini daha uzun süre anımsayabildikleri ve okul hayatlarında da daha başarılı oldukları gözlenmiş.
Araştırmalara göre doğru tempoda kaydedilmiş klasik müzik özel parçaları,en yüksek öğrenme için beynin sağ ve sol bölümlerini harekete geçiriyor.Müzik beynin sağ tarafını harekete geçirirken ,çocuğun okuduğu ya da sesli söylediği sözcükler sol tarafı harekete geçiriyor.Bu da öğrenme yetisini en az 5 kat artırıyor.Beyindeki  kan dolaşımını hızlandırarak hücrelerin yenilenmesini sağlar.Yeni lisan öğrenmeyi kolaylaştırır.Ayrıca kişinin daha akıcı konuşmasını sağlar.Psikolojik rahatsızlıklarda ise fizik tedavi yöntemi olarak kullanılırmış.
    Bu kadar faydasını okuyup anladıktan sonra bir klasik müzik iyi gider değil mi?Benim kitapta okuyup(Serenad bestesini) merakla araştırdıktan sonra çok sevdiğim, Schurbert-SERENAD çalsın...

Keyifli tınılar....

21 Mayıs 2013 Salı

Oğluşuma Cupcake Sürprizim :)

Oğlumun okulu için yaptım cupcake'lerdi aslında..Fakat gördüğüne o kadar sevindi ki bende sana sürpriz yaptııım diye kanndırdım hihiii :) Anne dediğin her fırsatı değerlendirmeli,olayları lehine çevirmeyi bilmeli:)


Görüntüsü itibariyle hep hoşuma gitmiştir cupcake ler.Çocuklar için bir şeyler yapmak gelince aklıma,pasta vari olmalı mutlaka dedim.Fakat kişiye özel olursa daha da sevinebilecekleri geldi aklıma,nitekim de öyle olmuş:)Faaliyete giriştim mutfakta epey bir koşturdum yetiştirmek için kolay değil 50 kişiye, 3 sınıfa yapmak.


Bu fotoğrafı gizli gizli çektim.Oğlum Enes tam bir fener tutkunu, annesi ise CİMBOMBOM.Görmemesi için sarı-kırmızı renkleri bir tabakta yan yana getirip hemen poşetledim.Üzerine ise ayrı bir cam tabak koyduğumdan resim kalitesi bu kadar oldu.Fakat şu renklerdeki ki asalete bakarmısınız,nasıl da her yere yakışıyor:)
Okulda ise arkadaşları o kadar beğenmiş ki 'Enes annen bu pastayı nasıl yaptı'?diye sormuşlar:)Enese sen ne cevap verdin canım dediğimde ;cupcake leri hazırlarken arada bir mutfağa girip yaptıklarıma göz atan oğlumun aslında ne kadar dikkatle bakmış olduğunu farkettim:)Çünkü neredeyse (kek malzemeleri hariç)bütün ayrıntılarıyla anlatmış ne kadar da dikkatli dedim kendi kendime maşallah!Tıpkı annesine çekmiş(klasik benzetme)


Çocukların severek yediği bu tarifin kekini ben fındıklı kakaolu en basitinden bir kek hamuru malzemesiyle yapıp ,krem şantisine sağlığa zararlı olmayan gıda boyaları katıp renklendirdim.



17 Mayıs 2013 Cuma

Bommarillu

    Ahh şu Bollywood filmleri insanı etkisi altına almaya başladı mı bırakmıyor yakasını.Vizeymiş,finalmiş dinlemiyor vesselam:)
Her ne kadar mimikleri ve tepkileri bize abartılı gelse de bana göre  Amerikan vari dünyayı kurtaran korkusuz adamlardan çok daha doğal olabiliyor :)






Orjinal Adı:
Bommarillu

Yönetmen Adı:
Bhaskar

Yapım Yılı:
2006

IMDB Puanı:
8.7

Oyuncular:
Siddharth, Genelia D\'souza, Tanikella Bharani, Neha Bamb, Srinivasa Rao Kota

Filme Bollywood dedim ama aslında bu Tollywood filmiymişş ki sonrasında öğrendim ve izlediğim ilk Tollywood filmi oldu :)


 Filmde kullanılan lisan çok farklıydı.Şimdiye kadar izlediğim Hint filmlerinde hiç rastlamamıştım bu dile.Sonrasında araştırdım ki kullandıkları lisanın adı Telugu imiş.Hindistan'ın Andhra Pradesh ve Yanam bölgesinde resmi ve ana dillerinin ismi olan telugu,Hindistan'da en fazla konuşulan 2.dil,Dünya'da da en fazla konuşulan 13.dilmiş yaaa :)
Bu kadar kültürel bilginin ardından gelelim içeriğe.


Romantik Komedi dalında eğlenceli bir film.Boş bir vaktiniz de ailecek izlenebilecek tarzda gençlik filmi.Başrol deki kızın Sidhu Sidhuu deyişleri çok tatlıydı.Sonu da hem tahmin edilebilir hem de yarım kalmış gibiydi..
 Bir gıdımm beğenmedim de üstelik.Çocuğun babasıyla yaşadığı perde arkası gerilim fazla abartılı geldi bana.İnsan onca yıl boyunca hiçç mi belli etmez babasına canııım.Bu kısımlar uzatılmasaymış daha iyi olurmuş.Ama bunun dışında akıcı bir filmdi..
Benim nacizane puanım:7.7
 

sema'nın günlüğü Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea